POPÜLER YAZILAR
EN SON YAZILAR
EN SON HABERLER
CHECK UP RANDEVUSU AL

HABERLER

Mini Nakillerle İleri Yaşta Kemik İliği Nakli Umudu

24.07.2014

Kemik iliğinde bulunan kan yapıcı kök hücrenin genetik yapısının bozulması ve kan hücrelerinin üretiminin kontrol dışına çıkarak, vücutta aşırı birikimine yol açması ile ortaya çıkan kan (kemik iliği) kanserleri, akut ve kronik şekilde kendi gösteren hastalık grubudur. Kan kanserlerinin tedavisinde çok önemli yeri olan kemik iliği naklindeki yeni gelişmeler sayesinde hastaların yaşam süreleri ve kaliteleri artmakta, mini nakil uygulamaları ileri yaş hastaları için umut olmaktadır.

Medstar Antalya Hastanesi Kanser Merkezi’nden Prof. Dr. İhsan Karadoğan, kan kanserlerinin tedavisinde hastanın yaşam süresi ve kalitesini artıran nakiller hakkında bilgi verdi.

Kemik iliği naklindeki yeni gelişmelerle hedef tam şifa

Kan kanserlerinin tedavisinde kemik iliği (kök hücre) nakilleri de önemli bir yer tutmaktadır. Hastanın kendi kök hücrelerinin kullanıldığı otolog kök hücre nakillerinde hedef kanser hücrelerini daha etkili bir şekilde yok edebilmek için yüksek doz kemoterapi ve/veya radyoterapi verebilmektir. Başka bir kişinin kök hücreleri kullanılarak yapılan allojenik nakillerin otolog nakillerden önemli bir farkı bu nakil işlemi ile hastaya vericinin bağışıklık (immün) sistem hücrelerinin de nakledilmesidir. Bu hücreler hasta ile verici arasında var olabilen doku uyumu farklılıkları nedeni hastanın sağlıklı hücrelerine savaş açarak önemli hasarlar oluşturabilmektedir. Hastanın bu ağır tedaviyi tolere edebilmesi için yaşının nispeten genç ve genel durumunun iyi olması gerekir. Diğer yandan ise nakledilen verici kaynaklı bağışıklık hücrelerinin hasta için olumlu etkisi de söz konusudur. Bu bağışıklık sisteminin savaşçı hücreleri hastadaki kanser hücrelerini hedef alarak onları yok edebilmektedir. Günümüzdeki çalışmalarının önemli bir kısmında allojenik nakillerde, vericinin bağışıklık sisteminin hastaya yaptığı zararlı etki ile tümör hücrelerini yok edici olumlu etkisi birbirinden ayrıştırılmaya çalışılmaktadır.

Mini nakillerle vericinin alıcıyı iyileştirmesi amaçlanıyor

Son yıllarda hastaya yüksek dozda kemoterapi ve/veya radyoterapi vermeden, vericinin bağışıklık sisteminin alıcı üzerindeki olumlu etkilerinden yararlanmak için “mini nakil” kavramı gündeme gelmiştir. Buradaki beklenti, hastaya nakledilen yeni bağışıklık sisteminin hastadaki tümör hücrelerini yok etmesini sağlamak ve bu şekilde hastalığı kontrol altına almaktır.

Mini nakiller sayesinde 45 yaş nakil sınırı 70’e çıkıyor

Mini nakiller hasta için bazı avantajlar sağlamaktadır. Nakil öncesi verilen düşük doz kemoterapi sayesinde, yüksek doz tedavilerin yan etkilerinde azalma görülmüştür. Genel durumu düşkün, başka sağlık sorunu bulunan ileri yaştaki kişiler için bu mini nakiller ciddi bir umut olmuştur. Bu nedenle, son 10-15 yılda yapılan nakillerde yaş sınırı gittikçe yükselmeye başlamış, daha önce 40-45 yaş üzerindeki hastalara yapılması önerilmeyen allojenik nakiller, gelişen teknoloji, destekleyici tedavilerin artması, daha etkin ilaçlar ve enfeksiyon takiplerinin önem kazanması ile 60’lı yaşlarda da yapılabilir hale gelmiştir. Otolog nakillerde hastanın performansında bir sorun yoksa 70 hatta 70 yaş üzeri hastaların da nakil şansı doğmuştur. Kan kanserlerinin ilerleyen yaşla birlikte görülme sıklığının arttığı göz önüne alınınca asıl ihtiyacı olan yaşlı hasta grupları da bundan yarar görür hale gelmiştir.