POPÜLER YAZILAR
EN SON YAZILAR
EN SON HABERLER
CHECK UP RANDEVUSU AL

SAĞLIK REHBERİ

İdrar yolu taş hastalıkları önemli bir toplumsal sağlık sorunudur. İnsanda hayat boyu böbrek taşı görülme ihtimali, yaş, cinsiyet, ırk ve coğrafik bölgelere göre değişiklik göstermekle birlikte % 1 ile 15 arasında değişmektedir.

Medstar Antalya Hastanesi Üroloji Bölümü’nden Op. Dr. Sagfettin Kaya, taş hastalıklarını nedenleri ve cerrahide kapalı ameliyatların önemi hakkında bilgi verdi.

Yetersiz su tüketimi böbrek taşı riskini artırır

Böbrek taşı oluşumunda birçok faktörün etkisi bulunmaktadır. Erkeklerde, kadınlara göre daha sık görülen böbrek taşı hastalıklarının, 40 ila 60 yaşlarında görülme sıklığı en üst düzeye çıkmaktadır. Yüksel sıcaklık ve güneş ışığının fazla olduğu mevsimlerde terle su kaybı ve yüksek D vitamini sentezine bağlı olarak riski artmaktadır. Sıcak ortamlarda ve su kaybına neden olan işler, taş hastalıkları için risk faktörüdür.

Taşlar belirti vermese de sağlık sorunlarına yol açabilir

Böbrek taşlarının tedavisi için hastanın muayenesinde taşın büyüklüğü, yeri ve şekli müdahale kararında önemli faktörlerdir. Taşın kendiliğinden düşme olasılığının da değerlendirilmesi gerekir. İdrar kanalında, çapı 4 mm’den az olan taşların % 80’i kendiliğinden düşer. Çapı 7 mm’den büyük taşların ise kendiliğinden düşme olasılığı azdır.

Böbrekte, şikayete neden olmayan taşların da ileride mutlaka klinik sorunlara yol açabileceği unutulmamalıdır. Böbrek toplayıcı sisteme yerleşmiş, 6-7 mm’den küçük taşların ağrı ya da rahatsızlık verebileceği de dikkate alınmalıdır.

Tekrarlayan taş hastalıklarına karşı önlem alınmalı

Taş oluşumunun tekrarlaması, sıklıkla ortaya çıkan bir durumdur. Bu nedenle ilaçlarla taş oluşumunu önlemeye yönelik tedavilere ek olarak, hasta eğitiminin tedavideki rolüne de önem verilmelidir. Her hastada taşın kimyasal analizine bakılıp, metabolik değerlendirme sonuçları beklenmeden sıvı alımının ve günlük üretilen idrar miktarının en az 1.5 litre olacak şekilde artırılması teşvik edilmelidir.

Tedavide en önemli seçenek girişimsel işlemler

Taş hastalıklarında, taşın kendiliğinden ya da ilaç yardımı ile düşürülmesinin ve ESWL (şok dalgası ile taş kırma) uygulanması yanında; son 20 yılda cerrahideki ilerlemelerle açık taş cerrahisine gereksinim önemli ölçüde azalmıştır. Böbrek ve idrar yolu taşlarının cerrahi tedavisinde gerekli donanıma, uzmanlığa ve deneyime sahip olan merkezler, olguların ancak %1 ila %6’sında açık cerrahi uygulamaktadır. Taş hastalıklarında kapalı ameliyatların önemi giderek artmaktadır. Perkütan Nefrolitotomi (PNL)’de; böbrek hizasında sırt bölgesinden 1 cm boyutunda bir kesi yapılır. Röntgen kontrolü altında böbreğe bir tüp yerleştirilir. Bu tüpten yerleştirilen kameraya bağlı optik cihaz yardımıyla taş monitörden görülür ve kırılarak veya taş küçük ise tek parça halinde çıkarılır. Bu, cerrahi bir işlemdir ve anestezi gerektirir. Ancak kesi yapılmadığı için hasta daha kısa sürede iyileşir. Üreterolitotripsi (URS) işleminde; idrar yolundan kameraya bağlı endoskopik alet ile girilerek, taş idrar kanalında görüntülenir ve kırılarak veya küçük taşlarda tek parça halinde alınır. Bazen kırılan küçük taşların düşmesini kolaylaştırmak ve böbreği korumak için stent denilen kateter yerleştirilir.

Taş ameliyatlarında bu işlemlerden hangisinin uygulanacağı; taşın yerine, büyüklüğüne, idrar yollarına verdiği veya verebileceği zarara bağlı olarak değişiklik gösterir. Günümüzde minimal invaziv teknikler taş ameliyatlarında altın standart olarak kabul edilmektedir.