POPÜLER YAZILAR
EN SON YAZILAR
EN SON HABERLER
CHECK UP RANDEVUSU AL

SAĞLIK REHBERİ

Demir eksikliği anemisi toplumda çok sık görülen ve her üç kadından birini etkileyen bir hastalıktır. Demir eksikliği, erişkinler için herhangi bir nedenle kan kaybının oluşması sonucu ortaya çıkar. Demir eksikliği, mide ve bağırsak kanserlerinin ilk belirtisi de olabildiği için, sorun özellikle 40 yaşından sonra görüldüğünde nedeni mutlaka araştırılmalıdır. Hematoloji ve Kemik İliği Nakli Merkezi Uzmanlarımız, demir eksikliği hakkında bilgi verdi.

Adet dönemi kronik kan kayıplarının en önemli nedeni

Doğurganlık dönemindeki kadınlarda adet kanamaları, kronik kan kayıplarının en önemli nedenidir. Adet kanamalarıyla olan kan kayıpları gıdalarla yerine konulamadığında, zaman içinde vücuttaki demir depoları boşalmakta ve o boşalmanın ardından kansızlık ortaya çıkmaktadır. Bu süreç ne kadar uzarsa, kansızlık da gittikçe derinleşmektedir.

Kan kaybının nedeni kanser olabilir  

Kan kayıpları yalnızca adet kanaları ile oluşmaz. Mide bağırsak sisteminde oluşabilecek kanamalar da bunun önemli bir nedenidir. Özellikle menopoz dönemindeki kadınlarda görülen demir eksikliği anemisi, mide ve bağırsaktaki kanamalar sonucu oluşabilmektedir. Bu kanamaların % 90’ı basit bir ülser ya da damar çatlaması gibi iyi huylu olarak düşünülebilecek sorunlardan kaynaklanır. Ancak geri kalan kısım, mide bağırsak sistemine ait kanserlerin belirtisi olabileceğinden, özellikle erkeklerde bu ayrıntının atlanmaması için ileri görüntüleme yöntemleri ile hastalar taranmalıdır. 45 yaş üstü erkekler ile menopoza girmiş kadınlarda % 9’lara çıkan bir kanser riski vardır. Bu nedenle kişi özellikle 40 yaşın üzerindeyse ve bunu açıklayacak bir endoskopi yapılmasında yarar vardır.

Demir eksikliği erken dönemde fark edilemeyebilir  

Demir eksikliği zaman içinde yavaş bir gelişim gösterdiği için vücutta bazı savunma mekanizmalarının devreye girmesi ile kişiler bunu birden bire hissetmeyebilir. Bu nedenle çok düşük kan değerlerine rağmen aktif olarak iş ve sosyal yaşamını sürdüren, hayatında önemli bir değişiklik olmayan hasta grupları da mevcuttur. Çünkü demir eksikliği erken dönemde depoları boşaltmış olsa da kansızlık henüz başlamış değildir. Bu dönemlerde kişilerin performansları önemli ölçüde etkilenmez. Performansın bozulması için mutlaka kansızlığın başlamış olması gerekir. Kişi, yavaş gelişim gösteren kansızlığı bir şekilde tolere ederek, düşük performanslarını normalmiş gibi değerlendirir. Ancak bunun farkına varılarak tedavi edildiğinde, aslında ne kadar düşük bir tempo ile yaşadığını fark eder ve yeniden doğmuş gibi olur. Kansızlık başlamadan yalnızca demir eksikliğine bağlı; halsizlik, yorgunluk gibi şikayetler oluşabilir. Ancak bunların da mutlaka tedavi edilmesi gerekir.    

Tedavi edilmezse önemli sağlık sorunlarına neden olabilir

Demir eksikliği anemisi birçok fonksiyonu etkileyerek; halsizlik, yorgunluk, depresif durum, isteksizlik, performans düşüklüğü, uyku hali, göz kararması, çarpıntı, saç dökülmesi, iştahsızlık ve kilo kaybı, tırnak kırılmaları gibi sağlık sorunlarına neden olabilir. Demirin en çok kaybedildiği dönemlerden biri de gebeliktir. Her bir doğum sırasında bebek, annenin neredeyse bir yıllık deposunu alır. Bu nedenle gebelik dönemini hep risk faktörünün yoğun olduğu bir dönem olarak kabul ederek, belirli aralıklarla kan değerlerinin kontrol edilmesi önemlidir. Demir eksikliğinin tedavisi de oldukça basittir. Ağızdan hap şeklinde alınan ilaçlarla ya da gerektiğinde iğne tedavileri ile hastanın durumunun iyileştirilmesi mümkündür.